Erişkinlerde

Skolyoz (Omurga Eğriliği)
7 Ağustos 2014
Çocuklarda
14 Ağustos 2014
Baş ağrısı, evrensel bir deneyim olduğundan hastaların çok sık rastlanan bir yakınmasıdır. Bazıları için ender gelişen bir belirti olurken bazıları içinse hayatı kısıtlayan kronik bir hastalık veya hayatı tehdit eden bir hastalık olabilmektedir. Birçok hasta altta yatan ciddi bir hastalık belirtisi olabileceğinden korkar.
BAŞ AĞRISI NEDENLERİ
Baş ağrısıyla karekterize en sık karşılaşılan hastalıklardan olan migren son yıllarda çok fazla ilgi uyandırmaktadır.
1. MİGREN:
– Migrenin nedeni bilinmemektedir ancak, bazı tetikleyiciler sıkça gözlemlenmiştir. – Hastaların çoğunun ailesinde migren öyküsü vardır.
– Stres, değişen uyku saatleri, adet görme, alkol kullanımı, kafein kesilmesi, çeşitli gıda maddelerinin yenilmesi, vb. gibi durumlara dayandırılabilir.
– Görünüşte minör kafa travmalarından sonra gelişebilir; tanısı ve tedavisi uzamış rahatsızlığı engelleyebilir.
– MİGREN TİPLERİ
Basit Migren: Beyinde yaygın veya tek taraflı zonklayıcı baş rahatsızlığı ile karakterize bir ağrıdır. Bulantı, kusma, ışıktan rahatsız olma, gürültüden rahatsız olma ve/veya iştahsızlık, baş ağrısına eşlik edebilir.
Klasik Migren: Sıklıkla görme yarı alanı içinde geometrik biçimde olan renklerin, canlı görsel ışık dizileri şeklinde hayaller ile ortaya çıkmasıdır. Zonklayıcı baş ağrısı genellikle görsel bulguların karşı tarafındadır ve hastada bulantı, kusma, ışık ve sesten rahatsız olma ve iştahsızlık olabilir. Aura’lı migren görme alanı bozuklukları ve hemisensoriyel kayıp gibi geçici nörolojik bozukluklarla birlikte olur.
– Tedavi: Mümkün ise öncelikle uyarıcı etkenler kaldırılmalıdır.
– MİGREN AĞRISINI ERKEN DURDURAN TEDAVİ
o Oral, dil altı ve fitil şekilleri bulunan ergotamin ve dihidroergotamin (dhe) kullanımı. Gebe kalmak isteyen kadınlar, kontolsüz hipertansiyonu bulunanlar, sepsisteki, böbrek-karaciğer yetersizliği bulunanlar ve koroner, serebral veya periferikdamar hastalıkları bulunanlarda bu yöntemden kaçınmak gerekir.
o Zaman zaman aspirin veya nonsteroid anti-inflamatuvar ilaçlar (NSAID’ler) migreni durdurabilir. Semptomatik rahatlama için analjezikler de kullanılabilir.
o Bir serotinin agonisti olan sumatriptan, migren tedavisinde etkili bir ajandır.
– Önleyici Tedavi: İlaç kullanımı ve baş ağrısını uyarıcı durumlara karşı hastanın davranışlarında değişiklikler yapma şeklinde belirtilebilir.
o Medikal tedavide, beta-blokerler, trisiklik antidepresanlar, kalsiyum kanal blokerleri, NSAID’ler veya valproik asit, migreni önlemede kullanılabilmektedir. Hastada belli bir ilacın etkisini (baş ağrısını önleyici etkiden başka bir etki) kısmen ihtiyaca göre kullanmak, kısmen de engellemek için ilaç tedavisi seçiminde yol gösterilir. Başlangıçta düşük doz verilmeli ve dozaj yükseltildikçe tedavi edici faydaları ve istenmeyen yan etkileri düzenlenmelidir. Doz yararlı bir yanıt alınıncaya veya istenmeyen yan etkiler gelişinceye kadar artırılabilir. Bir ilacın etkisiz olduğunu düşünmeden önce, maksimal bir dozun birkaç hafta kullanılması gereklidir.
o Biofeedback tedavisi, hastaların stresle daha fazla ilişkili olan migren ataklarını azaltabilir.
2. BİR KAS GERİLMESİ VEYA GERİLİM BAŞ AĞRISI
– Başın çevresinde bant şeklinde rahatsızlık ile karakterizedir. Bu tip baş ağrıları genellikle gündüzleri meydana gelir ve duygusal stres ile bağlantılı olabilir. Boyun arka kısım ve kafa arkası kasları genellikle hassastır ve spazm halinde olabilir. Bu tip baş ağrısı ile basit migren arasında ayrım yapmak zor olabilir.
– Tedavide ağrı kesiciler, kas gevşeticiler, ılık ıslak ısı ve bazen antidepresif ilaçlar ve psikoterapi uygulanması gereklidir.
3. KRONİK GÜNLÜK BAŞ AĞRISI
– Migrenli veya gerilim baş ağrıları olan hastalarda, ani olarak veya analjezikler yada ergotaminlerin aşırı kullanılması sonucu olarak kronik günlük baş ağrıları gelişebilir. Tedavi, aşırı ilaç kullanımının kesilmesinden ibarettir. Profilaktik migren ilaçları da baş ağrısının tekrarını önlemede yardımcı olabilir.
4. KÜME (CLUSTER) BAŞ AĞRISI
– Küme baş ağrıları, şiddetli göz çevresi baş ağrılarıdır. Otuz ila doksan dakika sürer ve birkaç hafta veya ay boyunca günde bir defa yada birkaç defa meydana gelir. Tek taraflı ağrı ile birlikte ağrı ile aynı tarafta göz yaşı akması, konjoktival hipermi, nazal konjesyon ve Horner sendromu olur. Tipik hasta, orta yaşlı bir erkektir. Bu tip baş ağrısı olan hastalar genellikle sessiz ve karanlık yerler arayan migrenlilerin tersine genellikle yürüyerek dolaşırlar.
– Tedavi olarak, ağrıyı başlangıçta durduran ve semptomatik olan tedavi %100 oksijen, ergotamineler, analjezikler veya sumatriptan içerir. Profilaktik tedavi, lityum, kalsiyum kanal blokerleri veya kortikosterioidleri içine alır.
5. TEMPORAL (DEV HÜCRELİ) ARTERİT
– Bir şakakta odaklanmış veya oksipal alanda yerleşmiş baş ağrısından şikeyet eden 50 yaş üzeri hastalarda dev hücreli arterit araştırılmalıdır.
– Buna bağlı semptomlar, görme bozuklukları, çene kaludikasyon, ateş, atraji myalji ve kilo kaybıdır. Bu hastaların yaklaşık %50’sinde polimyaljia romatika da vardır.
– Kortikosteroid tedavi hızlı iyileşmeyi sağlar.
6. SELİM İNTRAKRANİAL HİPERTANSİYON
– Bilinen bir nedeni yoktur fakat şişmanlık, hamilelik, oral kontraseptifler, sistemik SLE ve birçok başka durumlarla birlikte bulunur. Oldukça sabit ve yaygın baş ağrısının açık bilinç, papil ödemi ve normal nörlojik muayene ile birlikte gelişmesi bu hastalığı düşündürür. Bulanık görme oluşabilir ve görme kaybı en ağır komplikasyonudur. Tanı için BT veya MR taraması önerilir.
7. TRİGEMİNAL NEVRALJİ
– Sıklıkla idiopatik olan bir sendromdur fakat, multiplskleroz (MS), neoplazi ve trigeminal sinire bası yapan vasküler halkalar ile birlikte olabilir. Sıklıkla bir tetik noktası ile beraber şimşekvari-hızlı, şiddetli yüz ağrısı, trigeminal nevraljiyi düşündürür. Yüz duyularında hiçbir kayıp yoktur.
Tedavi şekilleri, karbamazepine, baklofen ve cerrahi girişimi içerir.
8. İNDOMETAZİN’E YANIT VEREN BAŞ AĞRILARI
– İndometazin tedavisi ile iyileşebilen şiddetli, tek taraflı ağrı ile karekterizedir. Kronik paroksismal hemikrania, gece uykudan uyandıran, 2 dakika ile 2 saate dek süren, otonomik özellikler ile beraber olan, ağrılı, multipl ataklar (günde 40’a kadar) ile karekterizedir.
– Alkol, krizleri uyarabilir. Epizodik paroksismal hemikrania, gece uykudan uyandıran ve otonomik özellikler ile beraber olan, yarım saat kadar süren, multipl ataklar (günde 6 ila 30 arası) ile karekterizedir. Aylar hatta yıllar süren remisyonlar meydana gelebilir.
Yukarıda sayıldığı gibi baş ağrısı kendini değişik hastalıklar şeklinde göstermektedir. Başarılı bir tedavinin ilk basamağı güvenli, güvenilir ve özgün bir tanıdır. Bu sebeple baş ağrısı yakınmaları, nedeninin belirlenmesi açısından daima daha ileri değerlendirme gerektirir.